Çiftler arasında çoğu zaman ayrılık nedeni olma boyutuna kadar gidebilen kıskançlık neredeyse her ilişkide var olan bir durumdur. Bu yazımda sizlere kıskançlığın nedenleri ve onunla baş etme yöntemlerinde bahsedeceğim. İlk olarak sizin için ne anlam ifade ettiğini bulmak ile işe başlayın.
Kıskançlık Aşkın Kanıtı mı?
Aslına bakarsanız hiçbir şekilde kıskançlık içermeyen bir aşk düşünmek neredeyse imkansız. Hatta kimi zaman kıskanmayan bir kişinin eşini sevmediği bile düşünülebilir. Bu sebeplerde genellikle kıskançlık ve aşk genellikle farkına bile varmadan ilişkilendirdiğimiz kavramlardır.
İşin özüne bakıldığında aslında kıskançlığın temelinde dışarıdan gelecek bir etkinin yani üçüncü kişinin ilişkimizi tehdidine bir yanıt yattığını görürüz. Seven kişinin sevdiği ve romantik bir ilişki içerisinde olduğu kişiyi bir başkasının sevdiğini görme korkusu olarak da ifade edebiliriz. Bu açıdan baktığımızda aslında kıskançlık hissinin kaynağında ilişkiyi devam ettirme arzusunun yattığını görürüz ve bu son derece normal karşılanabilir.
Ancak bu durum sevginin doğal bir kanıtı sayıldığı zaman problemler ortaya çıkmaya başlar. Sevgi sizin için “sahip olma” içgüdüsüne neden oluyorsa ilk aklınıza getirmeniz gereken şey karşınızdaki kişinin herhangi bir “eşya” olmadığı olmalıdır. Bu nedenle kıskançlık doğrudan aşkın kanıtı olamaz.
Sizce Doğal Bir His mi?
Çoğu birliktelikte çiftlerden herhangi biri diğerinin kıskançlığından bunalmış durumda bile olsa bunu normal ve insani bir his olarak gördüğü yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur.
Kıskançlıktan kurtulma yöntemleri ile ilgili konular ilginizi çekiyorsa diğer yazılarımız için https://www.oguzbal.com.tr/kiskanclik/ sayfama göz atabilirsiniz.
Çünkü aslında kıskançlık hissini birçok şeyle karıştırabiliyoruz. Mesela küçük bir çocukken annemize ya da babamıza duyduğumuz minnettarlık hissi ya da terk edilme korkusu ile benzer olarak görülebiliyor. Ya da küçük bir çocukken bir kardeşinizin olması, kıskançlık duygusunu daha küçük bir çocukken tanımanıza neden olabiliyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde kıskançlık, küçük bir çocukken sahiplik ya da bencillik gibi duygularla bağdaştırılabilir.
Size bunlardan bahsetme sebebim yazıyı bir akademik makaleye çevirmek değil, “nasıl kıskandığınızı” bulmanıza yardımcı olmak. Aynı zamanda unutmayın ki kıskançlık duygusu kişinin kendi şahsi deneyimlerine bağlı olarak farklı derecelerde yaşanabilir. Buna bağlı olarak zaman zaman kıskançlığın yıkıcı, olumsuz etkilerini de görebilmemiz mümkündür.
Sizce Yıkıcı Bir Duygu mu?
Konu kıskançlık olunca hatırlamamız gereken temel noktalardan bir tanesi de kıskançlık duygusunun son derece güçlü bir duygu olduğudur. Bu güçlü duyguyu yaşayan kişi eşi için hayatı zindana çevirebilir ya da kendisini harap edebilir.
Yine “romantik düzeyde yaşanan her ilişkinin kalitesi kıskançlıktan mutlaka etkilenir” gibi iddialı bir cümle kursak abartmış olmayız. İlişkilerin kalitesi üzerinde kıskançlığın etkisi birkaç farklı şekilde ortaya çıkabilir. Bunlardan bazılarına birlikte göz atalım:
Güvensizlik
Kıskançlık duygusunun temeli güvensizliktir. Her ikili ilişki için son derece önemli olan güven duygusundan yoksun bir birliktelik sağlam bir temel üzerine kurulmamıştır.
Sürekli Gözetim Altında Tutmak
İki anlamda sakıncalıdır. İlki karşı tarafa hiç alan bırakmadığı ve dolayısıyla aşırı sıktığı için, ikincisi güvensizlik hissini tetiklediği için.
Gereksiz Sorgulamalar
Bir ilişkide mutlaka sorgulamalar olabilir. Ancak bunlar detaylı cümle analizleri, bir dedektif gibi olayları didikleme gibi boyutlara varıyorsa kıskançlık o ilişkiyi ele geçirmiştir diyebiliriz.
Suçlamalarda Bulunma
Kıskançlıktan dolayı sürekli olarak karşı tarafı suçlama durumu da ilişkilerin ömrünü kısaltan ya da kalitesini düşüren durumlardan biridir.
Bu tür durumlar kıskançlık duygusunu yaşayan kişi bunu kabul edip kendisini frenlemeye çalışmazsa takıntılı düşüncelere dönüşebilir ve ilişkinin sağlığını ve geleceğini ciddi anlamda tehdit eden bir boyuta varabilir.
Hemen her kadın – erkek ilişkisinde bir kere bile olsa kıskançlık hissetmemenin çok da mümkün olan bir durum olmadığı ön kabulü ile yola çıkacak olursak, kıskançlık duygusunun bizi mutsuz bir ilişki ve dolayısıyla mutsuz bir hayata sürüklemesinin önüne geçebilmek için kendimizi eğitmek adına adım atabiliriz.
Mutlu olmak için kıskançlıkla başa çıkmak konusunda birşeyleri değiştirmeniz gerekebilir. Mutlu olmak hakkında https://www.oguzbal.com.tr/mutlu-olmanin-yollari/ yazım da ilginizi çekebilir diye buraya bırakıyorum.
Yönetmek İçin Önce Onu Kabul Edin
Kıskançlıktan kurtulma yöntemleri için ilk olarak kıskançlığın hemen herkesin yaşadığı bir duygu olmasına rağmen genellikle utandığımız ve gizlemeye çalıştığımız bir duygu olduğunu hatırlayın. Bunun yanı sıra kıskançlığı reddetmek ya da üzerini kapatma yoluna gitmek genellikle başımıza daha büyük belalar açabilir.
Bundan dolayı ilişkinizde ilk olarak kıskançlık duygunuzu kabul ederek işe başlayın. Kıskançlık duygusunu kabul etmeniz her şeyden önce daha büyük kıskançlık krizlerinden ilişkinizi korumanıza ve ayrılık gibi durumlarla sonuçlanmasının önüne geçmenize yardımcı olacaktır.
Öz Güveninizi Yükselterek Başa Çıkın
Kıskançlık duygusunun en temel sebeplerinden biri de düşük bir öz güvene sahip olma durumudur. Kıskançlık yaşayan kişi neden tehdit altında hissediyor? Cevap basit; rakip daha çekici, zeki ya da kendisinde olmayan bazı özelliklere sahip olduğu için. Bu eksiklikler kaybetme korkusunu tetikliyor ve böylece kıskançlık krizleri ortaya çıkıyor.
Kıskançlık duygunuzla başa çıkabilmek istiyorsanız özgüven kazanmanız son derece önemlidir. Çünkü çiftlerden birisinin benlik saygısı düşükse bu durum ilişki içerisinde yıkıcı olabilmektedir. Buna ek olarak kıskanç olan kişi genellikte partnerinden daha fazla istekte bulunur. Bu istekler “bana beni sevdiğini kanıtla” ya da “beni seviyorsan yap” gibi tehlikeli boyutlara kadar gidebilir. Bu durumu yaşayan kişi burada öz güven eksikliğinden kaynaklı olarak kendini güvence altına almak için son derece yanlış bir yol izler.
Kıskançlıkla başa çıkabilmek için kişinin kendi değerinin farkına varması ve benlik saygısını kazanması son derece önemlidir diyebiliriz. Kendinize değer vermeyi öğrenmeniz, kendinizi eksik hissetmenizin önüne geçebileceği için partnerinize güven duyabilme konusunda elinizi kuvvetlendirebilir.
Mutlu bir ilişki için ilk olarak kıskançlığı önleme ve yenmenin yollarını keşfetmeniz gerekiyor olabilir. Muhtemelen yazımı buraya kadar okuduğunuza göre ilişkiler hakkında yazılar ilginizi çekiyor diye düşünüyorum ve ilişkiler hakkında diğer yazılarım için https://www.oguzbal.com.tr/iliskiler/ linkini buraya bırakıyorum.
Sahip Olma İç Güdünüzü Yöneterek Başa Çıkın
Yukarıda bahsettiğim gibi, kıskançlığı önleme yolları arıyorsanız partnerinizi “eşya” olarak görmektense onun bağımsız bir birey olduğunu ve ilişkinize kendi sahip olduğu birikimlerle değer kattığını kendinize hatırlatın. Sevdiğiniz kişinin sizden bağımsız aktiviteler yapabilmesi, ailesini görmeye gitmesi ya da arkadaşlarıyla görüşmesi son derece normaldir ve hatta birçok psikolog ve ilişki terapisti tarafından tavsiye edilmektedir.
Sahip olma iç güdünüzü yöneterek sevdiğiniz kişinin özgürlüğü ve mutluluğunun ilişkinizin sağlığına yansımasının tadını çıkartabilirsiniz. Bu genelde uygulanmada son derece zorlanılan bir konudur ancak ilişki içerisinde bir kere oturtulduğu zaman kıskançlığın ilişki üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirir ve mutlu bir birlikteliğin kapılarını açar.
